Sevgili okuyucularım;
Dünyanın bazı ülkelerinde, Amerika’nın küresel etkisi hakkında olumlu düşüncelerin azaldığı yönünde ciddi düşüncelerin yaygınlaştığı gittikçe artmaktadır.
Carter Center’ın ABD’deki Barış Programlarının Başkan Yardımcısı Barbara Smith açıklamasında, “Freedom House kurumunun yıllık Demokrat raporu gibi diğer raporları okuduğunuzda, ABD’de demokraside bir düşüş görebilirsiniz. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi demokratik bir geri tepme olmuştur. Bu da sivil ve siyasi haklar, toplanma özgürlüğü, ifade özgürlüğü dünya genelinde gözlenen demokratik düşüşü, demokratik ülkelerdeki özgürlüklerin azalmasının nedenleri sayabiliriz” diyor.
Freedom House’un 2021 Dünya Özgürlük Raporu ile ilgili. Raporda, özgür olmayan ülke sayısının 2006 yılından bu yana zirveye ulaştığı ve siyasi haklar ve sivil özgürlüklerin azaldığı ülke sayısının bu özgürlüklerin arttığı ülke sayısından fazla olduğu belirtiliyor.
Ayrıca rapor, sadece Çin ve Belarus gibi otoriter ülkeleri değil, ABD ve Hindistan gibi demokrasiler simgesi, ülkesini de kapsayan 73 ülkenin özgürlük göstergelerinin azaldığını belirtiyor. Bir başka New York Times haberinde de ABD’nin müttefik ülkelerinde her nedense son on yılın en demokratik düşüşü görülmektedir. Hayret sorusu Rusya’yı kapsamın neresine oturttuğu yönünde olmaktadır.
“1-NORMNDİYA FORMATI” Yazımın birinci bölümünü oluşturuyordu, “2-NORMADİYA UKRANYA FORMATI”na ise başlar iken;
Ülkelerde Demokrasi kurumlarına olan güven erozyonunu kısaca özetlemeye çalıştım. Savaşların nedeni sayılacak olan, “içte vatandaşının hukuku, dışta ülkeler ilişki hukuku” uygulama demokrasi anlayışı öne çıkmaktadır.
Rusya, Ukrayna, Almanya ve Fransa’dan temsilciler arasındaki gerginliği azaltmak için Çarşamba günü Paris’te diplomatik görüşmeler yapıldı. Toplantıda, görüşmelerin önümüzdeki hafta yapılması da planlandığı açıklanırken, ayrıca ikili olarak Fransa ve Rusya cumhurbaşkanları arasındaki görüşmeler 28 Ocak 2022 Cuma günü yapılacağı belirtiliyor.
Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e (Rusya’ya) karşı yaptırım uygulanmasının “görüşmeler üzerindeki düşüncelerin yıkıcı” olacağını söyledi.
Bu arada, Rusya, Şubat ayı içerisinde Çarşamba günü başlamak üzere Belarus’ta yapılması planlanan tatbikat öncesinde bölgeye artı, ilave kuvvetler ve askeri teçhizat konuşlandıracağı belirtiliyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ise, Halkı ve insanları sakin olmaya ve “beynilerini yalanlardan, hayatlarını panikten korumaya” çağırıyor.
İşin diğer boyutunda ise, ABD’li yetkililer, Rusya’nın Avrupa’ya sağladığı doğal gazdaki potansiyel kesintilerin etkilerini yumuşatmaya çalışıyor. Yapılan toplantıların, “yumuşak yüzü” bu olabilir mi?
ABD tarafının, Salı günü yaptığı açıklamada, Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalede bulunması halinde “yeni ihracat kontrolleri” ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yönelik olası yaptırımlar da dahil olmak üzere ekonomik sonuçlarla karşı karşıya kalacağını söyledi.
Buna karşılık, Rusya tarafı Salı günü yaptığı açıklamada, ABD’nin doğu Avrupa’ya konuşlanmaya hazır 8.500 asker getirdiğini “büyük bir endişeyle” karşıladıklarını belirtti.
Diğer taraftan, ABD ve Ukrayna’nın tahminlere göre, Rusya, Belarus ve işgal altındaki Kırım da dahil olmak üzere Ukrayna sınırına yaklaşık 127.000 asker topladığı görüşündedir.
Batı, Rusya’nın Ukrayna sınırından asker ve silahlarını çekmesini talep ediyor ve Moskova NATO’ya Doğu ve Orta Avrupa’daki operasyonlarını azaltması çağrısında bulunuyor. Rusya, Batı’nın savunma elebaşı NATOYA Ukrayna’nın üyelik iddiasını reddetmesi konusunda da ayrıca ısrarlı davranıyor.
Bekleyelim görelim! Çözüm nerede olacak, masada mı? yoksa, savaş alanında mı? Temennim ekonomik pazarlıklarda uzlaşma sağlanır, ülkeler savaşa sürüklenmeden, masum insanların ölümüne sebep olunmaz.
Sağlıklı yaşayın, sağlıcakla kalın.