Sevgili okuyucularım;
Kafaları karıştıran bir soruya yanıt aramaya çalışıyorum. Kim terörist, kim Terörist değil. Yoksa bazı Ülke Lidererinin, yapısal yaradılışlarında, “yaddaş hafızaları,” genetik şifrelerimi bozuk. Günümüzdeki tanımlamalarla, (Yaddaş) “Flash belleklerimi bozuk. Enerjileri kesildiğinde bilgileri depolayabilen ve elektronik olarak silinebilen, geçmişi unutan ve yeniden yazıla bilen bir bellek türüne mi sahipler.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Bahreyn’deki, diyaloğu sırasında yaptığı konuşmada, “Açık olalım: Amerika’nın Orta Doğu’daki güvenliğe olan bağlılığı güçlü ve tartışılmazdır.” diyor. Katılmak mümkün mü? Bilemiyorum.
Bölgeye bakıldığında, Bölgedeki ülkeler, özellikle ABD’nin İran’la nükleer anlaşma yapmaya çalıştığı ve Afganistan’dan dramatik bir şekilde çekildiği bir dönemde, Taliban’la olan ilişkileri nedeniyle, ABD’nin bölgeye olan bağlılığından endişe duyuyorlar halen.
ABD Savunma bakanı Lloyd Austin, çelişkili bir örnek kullanıyor. ABD Başkanı Dwight Eisenhauer’den alıntı yaparak, “silahların tek başına dünyaya kalıcı barış sağlayamayacağını” söylüyor.
Afganistan’da iktidardaki Taliban hareketi; ABD’yi Doha’da yapılması planlanan yeni bir ikili müzakere turuna hazırlanırken, Afganistan’ın çözülmemiş sorunlarının çözümü yönünde “pratik adımlar” Ülkeleri ABD ile ortak adım atmaya çağırıyor.
ABD yaptığı açıklamada ise, Afganistan özel elçisi Thomas West’in Katar’ın başkentinde Taliban liderleriyle bir araya geleceklerini açıklyor.
Üst düzey bir Taliban yetkilisi ise, Süleyman Şahin, ABD’nin ikili görüşmelere devam etme kararını “iyi bir adım” olarak nitelendirdiğini belirtiyor.
Taliban’ın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Süleyman Şahin, Amerika’nın Sesine verdiği demeçte, “ABD ile tüm sorunları diyalog yoluyla çözmeye ve onlarla olumlu bir ilişki başlatmaya hazırız.” diyor. Şahin,”Şimdi ABD’nin bizimle ilişkileri normalleştirmek ve çözülmemiş tüm sorunları çözmek için pratik adımlar atma zamanı geldi.” diyor.
ABD, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price Washington’da gazetecilere verdiği demeçte ise, özel elçi West’in Taliban ile ulusal çıkarlar doğrultusunda “hayati” konuları görüşeceğini söylüyor. Price “Buna ABD vatandaşlarının ve bölgeden, kaçakların güvenli bir şekilde çıkarılması dahil olmak üzere terörle mücadelenin yanı sıra insani yardım ve ülkenin ekonomik durumunu da birlikte önemsediklerini belirtiyor.
Taliban ile “TERÖRE” karşi ortak mücadele edeceklermiş, soru işareti doğmaz mı? Düne kadar Taliban ABD için terör örgütümü, yoksa müttefikimi sayılıyordu.
Taliban’ın Ağustos ayında Afganistan’da yönetime el koyduğundan bu güne kadar, Washington ve Avrupa, çoğunluğu ABD Merkez Bankası’nda olmak üzere Afgan Merkez Bankası’nın 9 milyar dolardan fazla mal varlığına askıya almıştı. Şimdi serbest bırakıyorlar galiba.
Amerika’nın Sesi’ne verilen özel röportajda West, “Afgan ekonomisinin 20 yıldır büyük ölçüde terör ekonomisine bağımlı olması nedeniyle insani krizin ciddiyetinin dış yardımların yapılamayışı ile çok ilgisi olduğunu söylüyor.
ABD ve AB, Emperyalist düşünce ürünü olarak, uzun vadeli planlarına aldıkları ülkeleri kendilerine bağımlı kılamadıklarında;
Dwight Eisenhauer’in alıntısı gibi, “silahların tek başına dünyaya kalıcı barış sağlayamayacağına” inandıklarında o ülkeyi ekonomik Bermuda şeytan üçgenine alıyorlar. Ülkemiz de bu kapsama dahil ediliyor mu? Cevabı ise kafamı karıştırıyor!
Sağlıklı yaşayın, sağlıcakla kalın.