Belediye başkanı Gürsel Uçar, Datça Belediye Meclisi Temmuz ayı olağan toplantısında AKP Grup Başkan Vekili Haluk Laçin’in 20 bin balık yavrusunun Muğla İl Tarım ve İl Orman Müdürlüğü tarafından deniz bırakılması olayını gündeme getirmesi üzerine yaptığı konuşmada, adeta içini boşalttı.

AKP Grup başkan Vekili Haluk Laçin,  06 Temmuz günü saat 10.30’da başlayan toplantıda grubu adına yaptığı ve gündemdeki farklı konulara dair görüşlerini paylaştığı konuşmasının bir yerinde, 30 Haziran Çarşamba günü Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından balık popülasyonunu artırmak için Datça’da denize bırakılan 20 bin balık yavrusuna değinmiş ve bu etkinliğin, yerel yönetimi de işin içine katarak her yıl yapılması gerektiğini düşündüklerini dile getirmişti.
Grup başkan vekillerinin konuşmaları bittikten sonra, grup başkan vekillerinin değindiği bazı konulara dair görüşlerini bizimle, meclis üyeleriyle ve canlı yayında toplantıyı izleyen izleyiciler ile paylaşmaya başlayan Gürsel Uçar, konuşmasının bir yerinde, sözü Haluk Laçin’in değindiği bu konuya getirerek, değerli arkadaşlar, bu söyleyeceklerimi, sizlerle paylaşmak istemiyordum, dedi ve devam etti: Ama arkadaşımız bunu dile getirdi. Evet, bana göre güzel bir proje. Bu projeyi, bizler, Antalya’daki bir firma ile geçtiğimiz Pazartesi gün için bir program yapıyorduk. Yani, bunu belki de basına duyurmadık ama, bir hafta on gün önce, görüştük, konuştuk. Taşlık Koyunda farklı yerlerde bu balıkların uzun süre burada kaldığını, ancak belirli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra buraları terk ettiğini öğrendim; o bilgileri bana sundular. Bana göre, bizim, zaten Taşlık Plajı’nda, Hastane altı Plajı’nda kesinlikle balık avcılığını yasaklamamız gerekiyor. Oradaki balıkları, yemlememiz gerekiyor. Beslememiz gerekiyor. Bizim aynı zamanda Datça’da yer altı fotoğrafçılığını, balık fotoğrafçılığını mutlaka geliştirmemiz gerekiyor; çünkü, bu kadar denizi güzel olan, bu kadar var ya yer altında, yani denizin altında fotoğrafların net, berrak çekilebildiği bir yer yok. O bakımdan, burada, bu yönden de turizmin mutlaka gelişmesi gerektiği inancıyla böyle bir projeyi başlatmıştım.  Pazartesi günü bunu organize edecektik. Ama, ne hikmetse, nereden geldiyse, firma dedi ki, bize, bugünlerde balıklarda bir farklılık var, balıklar sağlıklı değil; bunları geçmiş döneme erteleyelim. Tamam, dedik. Duyduk ki, aynı firma, Tarım İl Müdürlüğü ile beraber bu programı yapıyor.
Şimdi, arkadaşlar, gerçekten de üzülüyorum. Ben bu ülkenin insanıyım. Bunun yanında Datça’nın seçilmiş belediye başkanıyım. Ve yapı olarak, insani duygularım olarak, hiç kimseyi birbirinden ayrıştırmadan, güzelini çirkinini, yaşlısını gencini, fakirini zenginini, hepsini kucaklayan bir yapım, bir karakterim var. Ve Datça adına böyle bir hizmeti sunarlarken, Datça Belediye Başkanının haberi yok! Haber vermiyorlar. Oysa bu proje bizimdi. Ne oldu şimdi? Yani ne yapmaya çalışıldı? İnanır mısınız, ben de çözemedim. Bunu sizlerin takdirlerinize bırakıyorum.
Yine aynı şekilde arkadaşlar, Datça Hastanesinde diyaliz ünitesi açılıyor; AKP’nin muhtarları da var. Veya kendilerine yakın gördükleri muhtarlar da var. Herkes var, kaymakam bey de var, Datça Belediyesinin haberi yok. Aradım kaymakam beyi; ben utanıyorum, dedim. Bakın, açık ve net söylüyorum, bunu canlı yayında var ya herkes, eğer dinliyor ise duysun. Ben bir Datçalı olarak, Datça’ya gelmiş bir hizmeti sanki katılmama, protesto etme gibi bir lüksüm yok. Benim annem, yaşlı annem burada, babam burada, akrabam burada, Datça halkı, benim. Datça’ya verilen bir hizmetin ben en büyük yardımcısı, en büyük tanıtıcısı, en büyük destekçisi olurum. Haberim yok, arkadaşlar. Gazeteden okuyorum. Datça’dadır diye aradım kaymakam beyi, e biz açılış yapmadık. Bakın, bana verdiği şu: Biz açılış yapmadık. Ne yaptınız? İlk hasta kabul günü yaptık. Arkadaşlar, ilk hasta kabul günü ile açılışın arasındaki fark ne? Açılışın ismi ilk hasta kabul günü oldu ise onu bilemem. Böyle bir şey yok, arkadaşlar. Eğer bu memlekette barış içinde, huzur içinde, insanları ayrıştırmadan, siyaset yapmadan, sadece insan sevgisiyle, insana hizmet duygularıyla hareket ediyorsak, belediye başkanı buralardan dışlanmamalı. Bunu da sizlerin huzurunda, öncelikle belediye meclis üyesi arkadaşlarımın, sonra da basının bilmesi düşünceleriyle paylaşmış bulunuyorum.

Haber Merkezi